Ülkemiz yasal anlamda özel güvenlik olgusu ile 1981 yılında tanışmıştır. 2004 yılında yürürlüğe giren 5188 sayılı Kanun ile sınırları genişleyen bu hizmet büyük bir sosyal endüstriye dönüşmüştür. Artık doksanbinin üzerinde hizmet sunulan yerde özel güvenlik görevlisi bulunmaktadır. Ellibinin üzerinde farklı nitelikte ateşli silah ile üçyüzbinin üzerinde çalışanı bulunan özel güvenlik endüstrisi, doğumhaneden başlayıp mezarlığa uzanan yaygın bir hizmet ağına ulaşmıştır. Hem kamu güvenliğinin sağlanması hem de temel hak ve özgürlüklerin korunması çizgisinde bu sektörün çok iyi tasarlanması, uygulayıcılarca iyi bilinmesi ve süreçlerin doğru yürütülmesi bir zorunluluğa dönüşmüştür.

1.Sayın Hüseyin SAĞLAM yayınladığınız ilk kitabınız hakkında genel olarak ne söylemek istersiniz?
Özel güvenlik hizmet alanında bugüne kadar aranjman yapılmış mevzuat taramaları dışında yeterli içtihat, doküman, açıklama ve materyal yoktur. Gündelik uygulamalar dışında, bu alanı konuşan, tartışan akademik bir çalışma da bulunmamaktadır. Gerek adli gerekse mülki kademelerde istenilen içtihat ve bilgi birikimi de oluşmamıştır. Ticari beklentilerle talep edilen her “kardan helva” olarak tabir edeceğim yanlış uygulama, hukuki yönü tartışılmadan özel güvenlik çalışanlarının görevi haline getirilmektedir. Açık izah ve bilgilendirme eksikliği hissettiğim bu alanda, farkındalık yaratmak, mümkünse bir nebze katkıda bulunmak amacıyla hukukilik, kabul edilebilirlik, sürdürülebilirlik, tarafsızlık, ilkelerine bağlı kalınarak eşit ve doğru veriye dayanan, yararlı olduğunu düşündüğüm bu kitabı yazma ihtiyacı duydum.
2. Özel güvenlik çalışanlarını neden “yeni federaller” olarak tanımladınız?
Tabi ki bu tanımı belirlerken çok tereddüt ettim. Bu ifade yoğun anlamda mizah barındırmaktadır. Özel güvenlik çalışanları jandarma, polis, sahil güvenlik görevlisi değildir. Ancak özel güvenlik çalışanlarına ücret ödeyen kişi, kurum, kuruluş yetkililerinde bu çalışanlara akıllarına gelen her işi yaptırabileceklerine ilişkin yanlış bir kanaat bulunmaktadır. Bu çalışanlara iş yerlerinde yüklenen bu ağır misyonu ironi barındıracak bir üslupla ifade etmem gerekiyordu. Hatta biraz da komik bir anlayışla bu görevlilerden kamu güvenliğini tamamlamak anlamında ne beklenildiğine dikkat çekebilmek üzere mezarlıkta çalışan özel güvenlik çalışanlarını örnek vererek, zaten mezarlıkta mevtalar zararsızca ebedi istirahatgahında yatıyorlar, burada bir güvenlik sorunu yok, bu çalışanlar kamu güvenliğini nasıl sağlayacaklar sorusu ile verilen işleri iyi yaptıkları takdirde kamu güvenliğini sağlanmasına katkı sağlayacaklarını belirttim.
3. Özel güvenlik hizmetleri ile kamu güvenliği kısmen özelleştirilmek mi istenilmiştir?
Hayır, güvenlik hizmetlerinin bir kısmının 5188 sayılı kanun ile özel birim ve şirketlere gördürülmesi kesinlikle kamu güvenliğinin özelleştirilmesi anlamı taşımamaktadır. Kamu güvenliğini koruma görev-sorumluluğu, asla devredilebilir bir sorumluluk değildir. Kamu güvenliğinin korunması ve bozulan düzenin yeniden sağlanması (bastırma) sorumluluğu genel kolluk teşkilatlarına aittir.
4. Özel güvenlik hizmetlerine ihtiyaç nereden doğmuştur?
Kamu güvenliği hizmeti, genel kolluk unsurları aracılığı ile herkese eşit, kesintisiz ve ücretsiz olarak sunulmaktadır. Ancak anlık olarak her yere ve her bir kişiye özgü genel kolluk personeli görevlendirebilmek mümkün değildir. Şehirleşme ile birlikte yaşamsal alanların büyümesi, iktisadi değerlerin artışı ve bu değerlerin daha görünür ve korunaksız hale gelmesi, can ve mal güvenliğine yönelik tehdit ve korkuları artırmıştır. Maruz kalınabilecek her türlü suça karşı yürütülecek ve tesis edilecek bütün iş ve işlemlerde yetki genel kolluk teşkilatlarındadır. Ancak güvende olma duygusunu (asayiş), anlık olarak yanı başında hissetmek isteyen kişi, kurum ve kuruluşların, ihtiyaç hâsıl olduğunda genel kolluk görevlileri ile temas sağlanıncaya kadar güvenlik şemsiyesinin altında olmak istekleri, özel güvenlik ihtiyacının hareket noktasını oluşturmaktadır. Özel güvenlik görevlilerinin sundukları hizmet, önleyici ve caydırıcı hizmet niteliğindedir.
5.Bu kitapta özel güvenlik mevzuatı hakkında yeterince bilgi var mıdır?
Kitap iki bölümden oluşmaktadır. Kitabın birinci bölümü özel güvenlik hukukunun temelini oluşturan güncel mevzuatı kapsamaktadır. Soru ve cevaplar ile sorular yanıtlanmaktadır?
6.Kitabın metodolojik özelliği nedir?
Kitap ile karmaşık gibi görülen mevzuat, bir yöntembilim içerisinde anlaşılır hale getirilmiştir. Dağınık bilgi, analitik bir düzleme oturtulmuştur.
7.Kitabın en belirgin özelliği nedir?
Kitabın en belirgin özelliği, güncel, öğretici yol gösterici olması yanında, özel güvenlik ile genel kolluk ilişkileri ve genel kolluk, özel güvenlik arasındaki yetki- sorumluluk farklılıklarını açıkça ortaya koymaya çalışmasıdır.
8. Kitap sadece özel güvenlik çalışan ve yöneticilerine yönelik bir kitap mıdır?
Hayır, bu kitap hizmet sunucusu bulunan özel güvenlik çalışanları, yönetici ve kurucuları yanında, hizmet alıcısı olan kişi, kurum ve kuruluş yetkili ve yöneticileri ile denetim elemanlarını da bilgilendirmeye yönelik olarak hazırlanmıştır.
9.Kitabın temel öğretisi nedir?
Özel güvenlik uygulamaları devletin sunduğu kolluk hizmetinin bir diğer seçeneği değildir. Özel güvenlik hizmeti tamamlayıcı bir hizmettir. Özel güvenlik çalışanları polis, asker değildir. Özel güvenlik çalışanlarının yetkileri, polis, jandarma, sahil güvenlik görevlilerinin yetki ve sorumlulukları ile aynı değildir. Özel güvenlik görevlilerinden beklenilen hizmetin hukuki, sınırlı ve ölçülü olması zorunluluktur.
10.Kitapta tekrarlara başvurulmuş mudur?
Evet, her kavramsal konu kendi içerisinde soru cevap şeklinde yanıtlanmıştır. Konuların daha iyi anlaşılması bakımından sınırlı sayıda soru tekrarları mevcuttur.
11.Kitabın akademik seviyesi nedir?
Kitabın her eğitim seviyesindeki okuyucu tarafından anlaşılabilmesi arzulanmıştır. Kuramsal, karmaşık ve teknik ifadelerden özenle kaçınılmıştır. Her kademede hizmet sunucusu olan çalışanların, yararlanabileceği bir dil kullanılmaya çalışılmıştır.
12.Kitapta kişisel fikirlere yer verilmiş midir?
Evet, kişisel fikirler yer almaktadır. Mevzuat çoğu zaman sınırlı ifadelerden ibarettir. Konular kanunun gerekçesi, tarihi ve felsefesine uygun olarak fikir ve yorumlarla desteklenmiştir. Şüphesiz ki söylenen her sözün üzerinde, içinden çıktığı kalbin elbisesi vardır. Kişisel fikirlerimle felsefeyi yansıtmak amaçlanmaktadır
13.Özel güvenlik çalışanlarının yetkilerinin yetersizliği tartışılmakta iken bazı yetkilerin kısıtlanmaya çalışıldığı gibi anlaşılan ifadeler sisteme zararlı değil midir?
Her yetki aynı zamanda sorumluluktur. Yetki ile sorumluluk at başı gitmek zorundadır. Sorumluluklarını yeterince yerine getiremeyen görevliler, adli nitelikli soruşturmalar ile karşı karşıya kalırlar. Burada emekçi özel güvenlik çalışanlarımıza, istenilenin üzerinde sorumluluk yükü getirilmesinin önüne geçilmek istenilmektedir. Yetki kelimesi kulağa hoş gelse de uygulama da çoğu zaman ağır sorumluluk anlamı taşımaktadır.
14.Bu kitabı yazmaya neden gerek duydunuz?
Küreselleşme, teknolojik imkânların artışı ve hızlı network ağı mesafeleri yakınlaştırmış, artık karar alma süreçleri kısalmıştır. Bu baş döndürücü değişim ile birlikte ticari nitelikli güvenlik uygulamaları da, gelişen ve değişen ihtiyaçlara paralel olarak çok karmaşık, kaotik bir yola sürüklenmiştir. Hizmet alıcıları ve sunucuları bakımından özel güvenlik hizmet sınırları, anlaşılması güç hale gelmiştir. Ticari kaygılarla, işvereni memnun etmek amaçlı, kanunsuz ve konusu suç niteliğindeki emirler havada uçuşmaktadır. Asıl amacı temel hak ve özgürlüklerin korkusuzca kullanılmasını sağlamak olan uygulamaların, kötü uygulayıcılar eliyle hakkı ihlal eder biçime dönüşmesi korkutucu bir hal almaktadır. Kişi, kurum, kuruluşlardaki bilgi eksikliğini gidermek, özel güvenlik görevlilerinin yetki ve sorumluluklarını daha anlaşılır hale getirmek, ayrıca uygulamalara muhatap olan vatandaşlarımızı haksız muameleden korumak amacıyla yazılması faydalı görülmüştür.
15.Nasrettin Hoca, “Kardan helva yapmayı ben icat ettim. Ama ben de pek sevmedim, beğenmedim” dermiş ifadesi ile neyi anlatmaya çalışıyorsunuz?
Kamu güvenliğini sağlamak zordur. Ancak güvenliği sağlamak adına yöneticilerin aklına gelen her türlü fikri alanda uygulamak istemeleri de telafisi olmayan büyük bir felakettir. Bütün özel güvenlik uygulamaları vatandaşımızı memnun etmeyi, hizmete erişimi kolaylaştırmayı, kargaşayı önlemeyi ve görev yapılan yerde can ve mal güvenliğini sağlamayı hedefler. Kitabımda topluma mutlu etmeyen, bireylere zorluk çıkartan, çalışanlar için ise angaryaya dönüşen ve insanımıza hizmet etmeyen her tür uygulamayı “kardan helva” uygulama olarak tanımladım.
Çok teşekkür ederim.