İYİ Parti Denizli Milletvekili Yasin Öztürk, TBMM Genel Kurulu'nda özel güvenlik görevlilerin sorunlarına değindi. 300 bin aktif çalışan özel güvenlik görevlisinin olduğunu belirterek güvenlik görevlisi sertifikası almak için gereken eğitimlere zorunlu arama, kurtarma, yardım eğitimleri eklenmesini grup önerisi sunduklarını söyledi.
Türkiye'deki özel güvenlik görevlilerinin sorununa değinen Denizli Milletvekili, daha sonra şunları söyledi:
"Gençlerimiz eğer atadan dededen anadan babadan bir mal varlığı kalmadıysa okumak zorunda kolunda bir altın bilezik olsun mesleği olsun derdinde.
Evlatlarımız okuyor bir şekilde meslek sahibi oluyor. Şansı olan işe giriyor. Daha şanslı olan torpil bulanabilir ise tırnak içinde söylüyorum ‘’mülakatla işe giriyor’’ Vatandaş mülakatın ne olduğunu da iyi biliyor. Şansı olamayan ne yapıyor? Diplomasında mesleki ünvanı ne olursa olsun polis olmak istiyor bekçi olmak istiyor uzman çavuş olmak istiyor. Bunları olamazsa da özel güvenlik görevlisi olmak istiyor. Neden polis ve bekçi olmak daha avantajlı maaşı belli kadrosu var iş güvencesi var. Ama o mülakat denilen zorlu kısmı aşamayanlar ise yeni moda meslek güvenlik görevlisi kurslarına katılıp asgari üzretin çok az üzerinde bir maaş ile çalışmaya razı oluyor.
Türkiye’de 1 milyon 700 bin kişi güvenlik görevlisi sertifikası almış durumda. Özel güvenlik görevlileri 5188 sayılı kanun kapsamında çalıştırılmaktadırlar. Görev alanlarında ve süresinde kamu görevlisi sayılır iken aynı zamanda 4857 sayılı kanuna göre de işçidirler. Bu durum sahada birçok sorunlara yol açmaktadır. Görevini yapmaya çalışan özel güvenlik görevlilerine görevleri haricinde iş yükü yüklenmekte hal böyle olunca da güvenlik zaafiyeti meydana gelmekte eğer yüklenen işi de yapmazsa sistematik bir şekilde bezdirme yıldırma mobing ve işakti feshine kadar giden süreçler yaşanmaktadır.
Özel güvenlik görevlilerinin iş güvencesi yoktur. Mevcut yasa özel güvenlik görevlilerini koruyamamaktadır. İşveren ve müşteri arasında kalınan itilafı hususlarda özel güvenlik görevlilerinin iş akti kolayca fes edilmektedir. Bu durumda özel güvenlik görevlilerini koruyan kanun maddesi yoktur. Özel güvenlik görevlileri genel kolluğa yardımcı görev ifa etmesine rağmen hemen işten çıkarılmaktadırlar.
Kanun hükmünde kararname ile taşerondan kadroya geçer iken özel güvenlik çalışanları ikiye ayrılmış durumdadır. Devlette çalışan özel güvenlik görevlileri 8 saat üzerinden çalışır iken özel sektörde görev yapanlar 12 saat ve üzerinde çalışmakta buna karşılık fazla mesai ücret haklarından yararlanamamaktadır. Aynı zamanda kamuda ve özel sektörde çalışan özel güvenlik görevlileri mesai saati dışında birbirinden farklı maaşlar almaktadır. Taban maaş uygulaması istemi olmadığı için özel sektör istediği maaşla özel güvenlik görevlisi çalıştırmakta kamuda çalışan özel güvenlik görevlileri ile özel sektörde çalışan arasında bir maaş ayrılığı oluşmaktadır.
Emniyet Genel Müdürlüğü Denetleme Başkanlığı verilerine göre faaliyet izni verilen 1430 özel güvenlik şirketi 444 özel güvenlik eğitim kurunun bulunduğu ülkemizde yaklaşık 330 bin özel güvenlik görevlisi görev yapmaktadır.
Silahlı ve silahsız iki tip güvenlik kartı verilmekte, Silahsız özel güvenlikler için 100 saat silahlı özel güvenlikler için ise 120 saat eğitimden geçmektedirler.
Güvenlik çok hassas bir konudur ve eğitime endeksli bir şekilde düzenlenmektedir. Silahlı ve silahsız ayrımı yapılmaksızın yasanın çıktığı ilk hali ile tekrar düzenlenip en az lise mezunu şartı konulmalı ve eğitim kalitesi arttırılmalıdır.
Özel güvenlik görevlilerinin Sendikal örgütlenme haklarını tam olarak kullanamamaktadırlar. Taşeron yasasından sonra her biri iş kolu tanımlanması olmadığı için ayrı ayrı sendikalara verilmektedirler. Bir yasal düzenleme ile Sendikalar yasasına güvenlik iş kolu dahil edilip toplu iş sözleşmesi sendikal haklarıda verilmelidir.
Ülkemizde şuan 1 milyon 700 bin kişi özel güvenlik görevlisi sertifikası sahibidir ancak verilen bu sertifikalar amacı dışındada kullanılmakta eğitim verilmeden eğitime katılmış gibi gösterip sadece göstermelik sınavla belge almaktadırlar.
Özel güvenlik görevlilerinin en büyük sorunlarından biri de şiddete maruz kalmalarıdır. Özellikler hastanelerde çalışan özel güvenlik görevlileri hasta yakınları tarafından şiddete maruz kalmakta ne hastane yönetimi ne de ilgili kurum sahip çıkmaktadır. Güvenlik sağlamak zorunda olan güvenlik görevlileri güvenliğe ihtiyaç duymaktadırlar. Bu durumdan dolayı bu çalışanlar psikolojik ve sosyolojik sorunlar yaşamaktadırlar.
Özel güvenlik görevlileri gece nöbetinde çoğu yerde tek başına tutmak zorunda kalmakta bu durum özel güvenlik görevlisine tehtidi açık hale getirmektedir. En azından iki kişi nöbet tutması mevzuata girmeli bu konu özel sektörün insiyatifine bırakılmamalıdır.
Daha önceki konuşmalarımda da dile getirdiğim; ülkemiz depremle beklenen, beklenmeyen bir sürü felaketin yaşandığı bir bölgede o an arama, kurtarma, yardım faaliyetleri konusunda tecrübeli elemanlara da ihtiyaç duyuluyor." diyen Öztürk, "Mevcutta 300 bin güvenlik görevlisi var, güvenlik şirketlerinin yaptığı hesaplamalara göre bu yıl 28 bin kişinin daha güvenlik sertifikası alması bekleniyor. Bu demektir ki güvenlik görevlisi sertifikası almak için gereken eğitimlere zorunlu arama, kurtarma, yardım eğitimleri de eklense sadece bu sene sertifika alması beklenen 28 bin arama, kurtarma, yardım konusunda eğitimli personelimiz olur.Ayrıca özel güvenlik görevlisi sadece resmi kurumlarda AVM’lerde, Hastanelerde, fabrikalarda değil özel sitenin yaşam alanlarının güvenliğini de sağlamaktadır. Bu nedenle Partimizin grup önerisine desteğinizi bekliyorum" dedi.