Ekonomi, geçim sıkıntısı en büyük sorun. Peki görüşme nasıl geçti? Hükümet bir çalışma yapıyor mu? Türk-iş Başkanı sorunları nasıl anlattı, ne istedi? Hürriyet’in geleneksel kahvaltı konuğu bu kez Türk-İş Başkanı Ergün Atalay idi. Şimdi tek tek soruların yanıtlarına geçiyoruz.
Asgari ücret zammı ne olacak
OKSİJEN VE NEFES GEREK
Sevgili okurlarım, önce sizinle bir tablo paylaşayım:
Türkiye’de çalışanların yüzde 35’i asgari ücret alıyor. Asgari ücrete yakın ücret alan çalışanlar da eklendiğinde oran ikiye katlanıyor. Bu rakam hiç bu kadar yüksek olmamıştı.
15 milyona yakın işçi var.
3 milyon işsiz var.
850 bin işçi emeklisi 2 bin 500 TL civarında aylık alıyor.
Enflasyon canavarını zaten yaşıyorsunuz. Türk-İş Başkanı Ergün Atalay, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yaptığı görüşmeyi anlattı, madde madde özetlersek:
Taboola
“Sokakta yaşadıklarımı, insanların anlattıklarını aktardım.
Ekonomik sıkıntı vatandaşın artık boğazına gelmiş.
‘Bir an evvel asgari ücretliye, işçi emeklisine, dar sabit gelirliye, işsize düzenleme gerekiyor; nefes alacakları, onlara oksijen olacak bir düzenleme lazım’ dedim. Bu kadar net söyledim.
Çünkü ocak ayındaki zamlar bir işe yaramadı.
Cumhurbaşkanı durumun farkında. Zam için ‘var’ da demedi, ‘yok’ da. Ama dikkatle dinledi.”
‘TAHAMMÜL KALMADI OK YAYDAN ÇIKTI’
Ergün Atalay’ın vatandaşlardan edindiği izlenim çok net: “Artık tahammül kalmadı...” Atalay şunları söylüyor:
“Zam yapıp enflasyon da böyle artmaya devam ederse zam yapmanın da manası olmaz.
Enflasyonla mücadele mutlaka şart.
Tahammül kalmadı. İktidar ve muhalefet enflasyonla birlikte mücadele etsin. Sonra sandıkta kim kime istiyorsa oy versin.
Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun toplanması için bakanın çağrıda bulunması yeterli.
Yazılı olmayan bir hukuk kuralı vardır; hukuk kadını, emeği, devleti korur. İşte maalesef bu sistem bozuldu.
Patronlar istedikleri gibi karar çıkarıyorlar.”
‘İDEAL RAKAM ENFLASYONUN YANSITILMASI’
Peki nasıl bir düzenleme yapılmalı? Zam oranı ne olmalı? Ergün Atalay, “İdeal olanı enflasyonun yansıtılmasıdır” dedi. Zam ya da bir düzenleme yapılmazsa ne olur?
“Bugün mesele sokağa çıkmak değil. Önemli olan üzüm yemek.
Kırmadan, dökmeden elimden gelen müzakereyi sonuna kadar yapacağım.
Müzakere ve mücadeleyi beraber yapacağım.
Ok yaydan çıktı. Bir iyileştirme yapmak zorundalar.
Yapmazlarsa aralık ayına kadar ne asgari ücretli tahammül eder ne de hükümet.”
‘GEREKİRSE BİR YIL YATIRIM YAPILMASIN’
Ergün Atalay başta hükümet olmak üzere tüm siyasi partilerden beklentilerini de madde madde anlattı:
“Devlet bir yıl yatırım yapmasın. Bir yıl insanların geçim şartlarını düzeltsinler. Hastane de yapmasınlar yol da...
Örgütlü toplumdan kimse korkmasın. Bir grup toplantısında çıkıp da bir lider neden özel sektör işçilerine ‘Örgütlenin, arkanızdayız’ demiyor?
Çünkü her yer sermayenin elinde.
İktidar da muhalefet de bilsin ki örgütlenme konusunda yasaya ihtiyaç var. İşçiyi, işverenin merhametine bırakmasınlar.
20 senedir kamuda geçici işçi var. Hükümetin sözü var. 800 bin taşeron işçi kadroya alındı. Kaldı 75 bin. Artık onları da alsınlar.
EYT ile ilgili düzenlemeye bir yerden başlamak lazım. Emekli olamıyor ama yaş nedeniyle de iş bulamıyorlar.
Memur emeklisi sözleşme yapıyor, işçi emeklisinin böyle bir hakkı yok. Aynı hak tanınmalı.
Maaşlarda vergi dilimleri yeniden işçi lehine düzenlensin.
Taşerondan kadroya geçenlerin eş durumundan nakil hakkı olmalı. Aileler ayrıldı, birleştirmeliyiz.
Yüksek Hakem Kurulu antidemokratik bir kurul. Enflasyonun yüzde 70 olduğu yerde yüzde 4 veriyor. Bu kurul ortadan kaldırılmalı.”
PATRONLAR İŞÇİLERİ KÖLE GİBİ GÖRMESİN’
Sadece siyasete değil, Ergün Atalay’ın patronlara yani işverene de mesajları var:
“Patronlar istedikleri gibi karar çıkarıyorlar. İhracat rakamları rekor kırıyor. Bir kamyon para kazananlar var. Kazanan işçisine de versin.
İşçisini kollayan patrona lafımız yok.
Patronların büyük bölümü ‘İşçinin patronu olur, babası olur, sendikası olmaz’ diyor. Sendikaya gireni kapının önüne koyuyorlar. Patronlar sendikadan korkmasın.
Verdikleri ücretleri biliyoruz, vicdanları ile hareket etsinler.
Asgari ücret taban ücrettir. Yani devlet ‘Bunun altında çalıştıramazsın’ diyor. Asgari ücret yaşam ücreti oldu. Asgari ücretli sayısı azaltılmalı.
İşveren işçiyi takım arkadaşı olarak görsün. Maraba, köle gibi görmesin.”
PEKİ NE OLACAK?
Türk-İş Başkanı Atalay açık açık hem iktidara söylediklerini hem de taleplerini anlattı. Bundan sonra top hükümetin sahasında. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin’in alternatifli çalışma yaptığı yönünde bazı iddialar var. Sanıyorum pazartesi günü yapılacak Bakanlar Kurulu toplantısından sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan ile bu alternatifli çalışmaları paylaşacak. Son karar da o görüşmeden sonra netleşecek.